kanalizasyon

''bu sayfa tuvalet görevi görüyor yalnızca dışkının klozette başlayıp özgürlüğüne kavuşmasıyla biten yolculuğu''

3 Ağustos 2011 Çarşamba

çişmiş-mişçiş

nasıl işedim dün o kapıya
görmedin sen
göremezdin de
sen varken işemem ben

ama nasıl kaynak
nasıl çiş dökülüyor borumdan
nasıl
beyaz
ama sen beyaz
çişim çiş
sen beyaz
sen;
beyaz çiş
çiş;
beyaz sen..

17 Temmuz 2011 Pazar

oldu mu şimdi

bak şimdi
o değil de
hatırlıyorum da ben
o geçirdiğimiz saçma sapan günleri
ne günlerdi be
ne günler miydi?
sevgili semi bazan saçmasın aslında hep saçmasından yola çıkarak ben
ben
çıktığım yolda
hangi yol
kaybolan yolların
başı mı sonu mu
var mıydı ayakları
evet ayaklarımdaydı
sert bir yaylı cıkısı
-ydı
ellerim
elleri inerken kasıklarıma
ellerim boynunda
avuclarımda kaybolan yüzü
parmakları erkekliğimde
bir dokunus
ah! dokunus
en güzeli öpüşmekti
ki öpmekti onu yaşamak
boynundaN
 bilirdim öpsem boynunu dudakları burkulmazdı
dudakları bilirdi benim olduklarını
dı-nı-nı-dı
neydi bu değildi de ha! şuydu mesele
yapmacıktır artık dokunusları baska dudaklara
bu da sana! ne olsun CAN'ım ciğerim
onlar benim!!! al kadınlıgında gezintiye cıkar sen erkekliğini dudaklar sana gerçekten dokunmadıkça ve senin olmadıkça
ha! mantığı ile yaşayan bir erkeklik ne kadar sistemli olsa da tutkulu bir erkek kadar cesur olamaz ya!
neyse
bana ne!

18 Haziran 2011 Cumartesi

öz'lü sözler

bir kıvrılsaydın
oramda buramda
merdivenler var ya hani
sen bilmezsin
ki bilmez o da
orada işte
tam orada
sadece otursaydık birkaç indikten sonra
orada
tam orada
durup biraz soluklansaydık
mola belki hayata
ben cok verdim ondan
anlarım sen de cok
o olsam ben
sen sen olsan
sonra
sonra mı
bilmem biraz laflasak
ondan bundan
belki ardımızda bıraktıgımız bilemediklerimizden
sonra
sonra mı
iki basamak daha
sonra ikiye ayrılır yol
sen sola ben sağa
kim bilir
-di
tophane de karsılasacagımızı
ve görmezden geleceeğimizi
veya
öyle birşey işte
sonrası artık yok!

31 Mayıs 2011 Salı

yoksa! sen de mi

dede,

kızamadın değil mi bana sen de
kızma bana
ben sevdim ama
kendimden de çok sevmişim ve unutmuşum kendimi o sokaklarda
da
son sözleri fena dağladı lakin yüreğimi-yalan diyemem ya sana da
hukukumuz var dayanan o'ndan öncesine

haddimi aştım ben
dur şimdi bişey deme
kolların olsun istedimdi;kollarım
sarayım senin için de doya doya-haddim nerede
ellerim okşarken saçlarını-o minicik yavruydu
senin ellerinle-öyle dokundum saçlarına
öyle sevdim-haddimi ardımda yorgun ve terli-soluk soluğa
amma
dudakları.. o dudakları
ben vardım dudaklarında-kocaman-bir savaşçı edasıyla-ve boynu avuçlarımda
ben-dim o/ kalmadı hiç ''iki'nin hatrı- bırakmadım üç'ü boynu bükük''
kızma bana sen de/nefret etme

ben çok sevdim o'nu
ben o oldum
ben kendimden oldum
zaman dediler-daha ağır bindi üstüme
kaydı avuçlarımdan-toz oldu-takılı kaldım o tarihte

son yaşlarım çığlık çığlığa senin kelimelerine döküldü
elinde sigaran vardı
ağzın duman-beni avutan
bakışların vardı yüzümde
bakışlarım vardı kaçak-  cesurdu da

kızma bana dede sen de
ben çok seveceğim o'nu
benden nefret etsen de

30 Mayıs 2011 Pazartesi

acizlik abidesi

bak!
ben burdayım
tam karşında
ayaklar altında
***
gerçekten muhtaç mıyım sana ya da -dım
sonra hırçınlığım korku mu saldı dört bir yana
uzatamadığım başımı koparsınlar damla damla dökülsün sözcükler yere
kokuşmuş mu acaba
***
sen değil bendim
benim korkak olan
peki şimdi ne olacak dersin
endişelisin değil mi karşına çıkarsam diye
***
bencillik yok dedim
ama üsteledim
işte korktukça ben
çırpındıkça-karsında buldun beni
***
herşeyden birşeyler cıkarmak için elimden geleni yaptım
sonra yaşadığımı anladığım anda ölmüş olduğumu farkettim
göğe uzandı gözlerim
karanlıktı
çünkü tüm yıldızlar saçlarındaydı
sen tek başına bir evren-din
***
bu kadar mı muhtacım sana
beni ben ne ara kaybettim sende
ve neden tüm sokaklardan sen çıktın
sen belirdin denizde
peki ya ben
beni ben ne ara bıraktım sende

27 Mayıs 2011 Cuma

çok garip değil mi sence de

kadınım-sevgilim

sen hiç yarım kaldın mı
alıp götürdüler mi düşlerini de
sonra kayboldular mı ortadan bir anda
sen hiç birine dokundun mu dokunduğun sonra dokundu başka ellere
sarıldı-öptü okşadı belki de
soluğunu alıp götürdüler mi hiç senin
tıkandın mı
öylece kalakaldın mı aklın karmaşık ve belirsiz zamanın içinde sürüklendin mi
zaman geçerken sen takılıkaldın mı o son saatte-tarihte
peki umutsuzca sen umutla bekledin mi
onları yine de haklı çıkarmaya-masum kılmaya çalıştın mı
orada öylece dururken eridin mi sonra kül kül savruldun mu
yine de seni seveceğim ömrümün sonuna dek dedin mi
dökülene dek son damlana dek hem de
peki sana şunu fısıldadılar mı giderayak
'pişman olacağımı biliyorum ama...'
gözyaşları olmasaydı belki sevmezdin değil mi onları sen de
ağladıklarını gördüğün için mi hala savunabiliyorsun onları
seni senden aldılar mı
kendini göremediğin oldu mu aynada
onların biryerde kucak kucağa mutluluk saçtıklarını düşünürken kendini düşünemediğin oldu mu
onlar için kendine sırt çevirdin mi hiç
yeminler ettin mi sözler verdin mi
onlar için
kendini resmin içinde bulamadığın oldu mu
kadınım-sevgilim
pat diye düştün ve paramparça gördün mü kendini ve unufak etti mi son sözleri
uyurken onlarla birlikte hep kesildi mi uykun ya giderlerse diye korkuyla uyandın mı
sevişirken düşlerinde onlar sen sadece seyrettin ve gıkın cıkmadı değil mi senin de
kadınım-sevgilim
sevgilim-kadınım
izole bi hayatın oldu mu senin
bakarken göremediğin/işitirken duyamadığın/değerken dokunamadığın/konuşurken sessiz kaldığın
oldu mu senin
o sokaklardan korktun mu- peki ya şehirden- olmayacağın bi tarih için karar kıldınız mı en sonunda
kelime kelime sona yaklaşırken mektubun sonunu veremediğin oldu mu
sonsuz olduğuna inandığın için
kadınım-sevgilim
sevgilim-kadınım
doğmayacak çocuğum
uyumaktan korktun mu sen hiç

17 Nisan 2011 Pazar

izmir notları..

şuracıkta duruyor deniz
yaslanmış güneşe tepeler
ve
kıvrılıyor usulca ufka dökülmek adına
salınsam ben de suya
ama
kirletmek olmasa ucunda!!
koyu saçların tel tel;
 su
damla damla gözlerin
uzatsam ben ellerimi
ama
kirletmek olmasa ucunda!


                                                           ***

12 Nisan 2011 Salı

izmir'in annem kolları

o kadın

gözleriyle
sayısız yıldız..
sayısız kaynak-sayısız sözcük
sayısız his
tutarsız bir tutararındıran
kadın o;
tüm kadınlığı üstünde
bi yürüsün de sen o zaman gör!

                                                                  ***
                                                                       ***
                                                                            ***
dökülsem suracıkta duran denize
deniz de deniz hani
kirletmek olmasa ucunda
salınsam tel tel
koyu saçları tel tel
damla damla su..
ağzı kaynak
kadın da kadın hani
narin elleri damla damla
kirletmek olmasa ucunda..
hele bir bak salınısına!
kadın; kadın
deniz; deniz
dökülsem ben et et..
kirletmek olmasa ucunda
ah!

11 Nisan 2011 Pazartesi

bat boka-tapayım sana

kaosun kusmuğundan dirilen etler/ ruhları karışmış osuruga - kaybolmuş karanlığında evrenin.
öksürüğüyle savrulan hastalığı  sehrin-kanayan bedeni lime lime/kan damla damla..
yamyam yüzlerimiz ve savurdugumuz gülen maskeler.
sahrekarlığın beyaz ışığı-üzeri kırmızı örtülü ve gözyaşları yıkıyor o örtüyü!

18 Mart 2011 Cuma

geveleme

şimdi
ben
bak
aslında
demek istediğim şu ki;
pardon!
beni yanlış anlama
ben acemice davrandım biliyorum
evet!
haklısın
biliyorum /
bilmiyorum
durdu kafam gelme üstüme
bak
ben
seni
önemsiyorum
gerçekten!
ama
birşey var
ne -bilmiyorum
burası cok mu sıcak!
izninl bir sigara yakacağım
bak
ben
diyordum ki;
gözlerin//
şu ki
ya ben toyum!
nerde nasıl davranırım ki?
bu yaşta ergen
of!
ne çok duman oldu
söndüreyim önce sunu
-daha ne içecğimizi bile sipariş etmedik
 sıkılmadın ya!
(nasıl sıkılır ki insan bensiz!)
senin mi avucların terli benimkiler mi!
nefesim bi tuhaf!
bak
ben
mutluyum
ama
kasılıyorum
neden-bilmem!
bak
ben
seni
off! nasıl söylemeli
o geceyi unutamaz mıyız?
farkındaydım herşeyin
evet kapında bekledim
evet bastım ziline
cocukcaydı biliyorum-bilerek geldim ama içeri almanı istedim
ihtiyacım vardı sana işte
cidden!
cok hem de
nasıl anlatsam bilemem ki!
öyle işte
bak ben...
ben..
işte.
dur
gitme hemen şimdi
bu şarkı bitsin önce!
ya da git
kurtar kendini
ama gitme
nasıl derim ki
sana
neyi mi?
anla işte!
ben pişmanım
bilemezdim böyle olacagını
gecer gider derdim hep!
yok . olmadı
yeniden başlasak
hani göbek deliğinde herşeye!
of!
benim üstümde gömleğim olsa..
ya da git evet sen!
ama
ben
ne?
seviyorum seni
:S
özlüyorum
cok!
ne kadar muhtacmısım sana
değildim oysa
lakin
şimdi
cok!
sen ol yanımda
dur gitme
hadi
gitme!
n'olur
gururum yok!
sen var!


*seninle son defa uyumayı nasıl isterdim-en cok isterdim ama sen de istemelisin ama istemiyorsun!

22 Şubat 2011 Salı

paranoyadan az önce kıskanlıktan hemen sola dönünce!

eller dokunacak etine
ben uyurken...
ya da
bilmezken belki de görmezden gelirken ben!
gezinecek karnında elleri dokunacak en özelime
baldırını hissetmeden durdurmayacak kendini avuclarında
yavaşça kadınlığına yaklaşacak erkekliğinin soluğu
ben bilmezken...
Ve
sen bilmezken
ben uyuyor olacağım!

19 Şubat 2011 Cumartesi

önce vardı sonra da vardı ve vardı işte

şimdi
ben
o fotografa baksam yeniden
ve
koysam beni
neysem o olarak
üstümde ne varsa
ve nasıl kokuyorsa agzım boynum saclarım
sol gözüm kanlı bacagımda sızı
ama tüm samimi hislerimle
yalansız bu defa
ve ayık olsam

başım yaslanmış olsun
gözlerim de kapalı olsun
sacları yüzüme düşsün
o ilgilenmez gözüksün olsun varsın
elimde benim de bir kupa olsun
içinde o olsun
yudumladıkca karıssın kanıma
ulaşsın tüm kıvrımlarıma
işemek olmasın ama
elim gitmesin kasıklarıma
kalbim heyecandan duracak gibi olsun
cok sey söylenir mi bir fotograf üzerine
?

6 Şubat 2011 Pazar

yani!

yoktun
var mıydın
yoktun sanki
ama varmıssın gibi
bok misali
kayıp gitmişsin o an sadece..